Savruk kırlangıçlar gibisin
Kanadın ne kendine değiyor ne de bana
Koşmadan yakalayamazsın diyor rüyaların
Şimdi kim dinler ki seni ya da gidişini veya uçuşunu
Korkunu korkuluk tellerine bırak da git
Hıçkırığında tecessüm ediyor kalp atışın
Sorma, savur ellerinle toprağı
Nasılsa çok bilinmezli bir denklemdi hayat
Şimdi kim bakar benzinin solgunluğuna
Güneşi olmayan bir rüyadasın
Tut kolundan hayatın
‘Virgülünden kaçtım, noktana vardım’