Kırılmak nedir diye sordu acılı ses
Oradan bir soru geldi, bir şeyin ikiye bölünmesi mi
İkiye bölünmek mevzusu olmamalıydı bu
Sadece tümün kendi içinde dağılan parçalarıysa tuzla buz olmalıydı
Artık eskiye dönememe hali dedi diplerdeki ses
Kırılan şeyler öğretir dedi bir başka bilge ses
Bir başkası ise artık işe yaramamak dedi
Yine söz döndü dolaştı sorana
Acısı bir nebze dinmiş ama sorgusu bitmemiş yüzüyle kırılan şey, o ben dedi
Henüz yeni kırılmış olmanın şaşkınlığıyla
Birden şangır şungur sesler yükseldi
Herkesin kırılmaya dair fikri vardı da ya yaşamak
Hepsi bu kez kırılana soruyordu sorularını
Nasıl bir şeydi acaba kırılmak denen şey
Darbenin sert mi olması gerekiyordu
Beklemediğin darbe seni un ufak eder en nihayetinde
Benim kırılmam darbeden ziyade bir insan elinden oldu dedi kase
Bardak, tabak, fincan gerildi her defasında insan elinde yuvarlanırken
Ya sıra bana gelirse
Kırılan kase çöpe atılmayı beklerken
Birden bir el aldı onu
Altın tozuyla onardı
Kintsugi dedi benim adım yeni kase
Kırılmışlıklarım beni atmaz çöpe
Yeni bir ben yapar benden ziyade
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder